DİN-1
 Din: Din Allah  tarafından  insanlara  gönderilen  yaşam  biçimi ve  hayatta  uygulanan  sistemdir. Din hükmetmek,  yönetmek,  galip  gelmek,  hal  ve  tavır,  ceza  ve  ödül,  boyun  eğmek, isyan,   hesaba çekmek,  hesap  vermek,  örf,  ün,  sakınmak,  köleleştirmek  ve  dinde  yönetici  atamak  gibi anlamlara  gelir.  Dinin  sahibi  Allah’tır.  Allah  Kuran’da,  din koyma  yetkisinin   sadece  yalnız  kendisine  ait  olduğunu,  bunun  dışında  başka  hiç  kimseye  din  koyma  yetkisi  vermediğini açıklıyor.  Hatta  o  kadar ki, dinin  tebliğcisi  olan  peygamberler  ve  peygamberimize de  din’in  koyucusu  ve  ortağı  yetkisini  vermiyor.   39/ Zümer 3.  ” Dikkat  et, halis  din  yalnız  Allah’ındır.”                    16/ Nahl  52.  ” Göklerde  ne  varsa  Allah’ın dır,  din de  yalnız  Allah’ın dır.        O halde  Allah’tan  başkasından mı  korkuyorsunuz?”                                                      30/ Rum 30.   ” Sen  yüzünü  hanif  olarak  dine,  Allah  insanları  hangi fıtrat  üzere  yaratmış  ise  ona  çevir.  Allah’ın  yaratışında,  kanununda  bir değişme  yoktur.  İşte  dost  doğru  din budur,  fakat  insanların çoğu bilmezler.”                   12/ Yusuf 40.  “ İşte dost  doğru din budur. Fakat  insanların çoğu bilmezler.”
Din: Din Allah  tarafından  insanlara  gönderilen  yaşam  biçimi ve  hayatta  uygulanan  sistemdir. Din hükmetmek,  yönetmek,  galip  gelmek,  hal  ve  tavır,  ceza  ve  ödül,  boyun  eğmek, isyan,   hesaba çekmek,  hesap  vermek,  örf,  ün,  sakınmak,  köleleştirmek  ve  dinde  yönetici  atamak  gibi anlamlara  gelir.  Dinin  sahibi  Allah’tır.  Allah  Kuran’da,  din koyma  yetkisinin   sadece  yalnız  kendisine  ait  olduğunu,  bunun  dışında  başka  hiç  kimseye  din  koyma  yetkisi  vermediğini açıklıyor.  Hatta  o  kadar ki, dinin  tebliğcisi  olan  peygamberler  ve  peygamberimize de  din’in  koyucusu  ve  ortağı  yetkisini  vermiyor.   39/ Zümer 3.  ” Dikkat  et, halis  din  yalnız  Allah’ındır.”                    16/ Nahl  52.  ” Göklerde  ne  varsa  Allah’ın dır,  din de  yalnız  Allah’ın dır.        O halde  Allah’tan  başkasından mı  korkuyorsunuz?”                                                      30/ Rum 30.   ” Sen  yüzünü  hanif  olarak  dine,  Allah  insanları  hangi fıtrat  üzere  yaratmış  ise  ona  çevir.  Allah’ın  yaratışında,  kanununda  bir değişme  yoktur.  İşte  dost  doğru  din budur,  fakat  insanların çoğu bilmezler.”                   12/ Yusuf 40.  “ İşte dost  doğru din budur. Fakat  insanların çoğu bilmezler.”
98/ Beyyine 5. ” Halbuki onlara ancak, dini yalnız Allah’a has kılarak ve hanifler olarak Allah’a kulluk etmeleri, namaz kılıp zekat vermeleri emrolunmuştu . Sağlam din de budur.” 7/ Araf 29. “ Dini yalnız Allah’a has kılarak O’na yalvarın.” Şimdi ayetler bunlar ve Yunus 22, Ankebut 65, Lokman 32, Zümer 11,14, Mü’min 14, 65 gibi ayetler. 3/ Ali İmran 19. “ Allah yanında hak din İslam’dır.” İNNEDDİNE INDALLAHİL İSLAM. 3/ Ali İmran 85. “ Kim, İslam’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden başka bir din asla kabul edilmeyecek ve onlar ahrette ziyan edenlerden olacaklardır.” 5/ Maide 3. “ Bugün size dininizi indirdim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı beğendim.” 6/ Enam 115. “ Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. Allah’ın sözlerini değiştirecek kimse yoktur. Allah işitendir ve bilendir.”
Din de Ğulüv, yani din de azgınlık, doymazlık, haddi aşmak, din’e ilaveler de bulunmak, aşırı gitmektir. 4/ Nisa 171. “ Ey ehli kitap Dininiz de aşırı gitmeyin.” 5/ Maide 77. “De ki: Ey Kitap ehli! Dininiz de haksız yere haddi aşıp, aşırı gitmeyin.” Bu iki ayette de Arapça orijinali “la tağlu fi diniküm” olarak geçer. Hz. Peygamberin şöyle dediği rivayet edilir. “ Din de ğulüvve gitmemeniz için sizi uyarırım. Şu bir gerçek ki, sizden öncekilerin batışı din de ğulüv yüzünden olmuştur.” Buhari İ’tisam 5, İbni Mace Menasik63, Tirmizi Şemail 69 gibi. 25/ Furkan 43. “ Kötü duygularını, heva ve heveslerini ilah edinen kimseyi gördün mü?” 45/ Casiye 23. “ Heva ve hevesini ilah edinen ve Allah’ın kişiyi kendi hür iradesi doğrultusunda bir bilgiye dayalı olarak saptırdığı kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü?” 45/ Casiyee 6. “ İşte sana gerçek olarak açıkladığımız bunlar Allah’ın ayetleridir. Artık Allah’tan ve Allah’ın ayetlerinden sonra hangi hadise söze inanacaklar.” Yine 77/ Murselat 50, 7/ Ali İmran 185, 4/ Nisa 87, 56/ Vakıa 81, 18/ Kehf 6 , 12/ Yusuf 111 gibi. Kuran’da ki, Ayet’ler, bunları açıklarken, bu ayetleri görmeyenler ve görmek istemeyenler hala bağırıp çağırmaya devam ederek, bizleri suçluyorlar ve milletin kafasını bulandırmayın diyorlar. Allah için soruyorum, kafaları, Ğulüvve düşüp, Allah’ın Ayetlerine uymayanlar mı karıştırıyor? Yoksa Allah’ın emrine uyun diyen biz miyiz?



















